Emekli Sen ve UED Birlik ve
Dayanışma Gecesi Susamlık’ta Gerçekleştirildi
Emekli Sen ve UED Burdur Şubesi, Susamlık Belediye Tesislerinde Birlik ve Dayanışma Gecesi düzenledi. Gecede bir konuşma yapan Şube Başkanı Fatih Özcan, “AKP Hükümeti emeklilere ve milli eğitime şaşı bakmayı sürdürüyor” dedi.
Tüm Emekliler Sendikası ve Ulusal Eğitim Derneği Burdur Şubesi, Susamlık Belediye Tesislerinde Birlik ve Dayanışma Gecesi düzenledi. Gecede bir konuşma yapan Şube Başkanı Fatih Özcan, “AKP Hükümeti emeklilere ve milli eğitime şaşı bakmayı sürdürüyor” dedi. Atatürk ve şehitlerimize saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın söylenmesiyle başlayan gecede, Özcan’ın açış konuşmasını müteakiben CHP Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan ve CHP Belediye Başkan Adayı Ali Orkun Ercengiz de birer konuşma yaptılar. Ardından sendika ve dernek çalışmalarına büyük destekleri geçen şahsiyetlere plaket verildi.
Birlik ve Dayanışma Gecesinin, Emekli Sen üzerindeki kapatma davasının baskı ve tehdidi altında yaptıklarını, AKP Hükümeti’nin, emekliye şaşı bakmayı ve emekliye, Eskimoların yaptığı gibi ayılara ikram edilecek işe yaramaz insanlar olarak bakmayı sürdürdüğünü belirterek, “Burdur adliyesinin kapıları birbirine bakan iki mahkemesinin aynı davada –Emekli Sen Burdur Şubesinin kapatılması davasında- iki farklı karar vermesi, AKP Hükümeti’nin Türk hukuk sistemini ne hale getirdiğinin, Türk adaletinin hali perişanının göstergesidir” dedi.
Özcan konuşmasını şöyle sürdürdü:
Siyasal iktidar, 10 milyonluk devasa emekli kitlesinin gücünü büyük çoğunluğunun örgütsüzlüğüne bakarak küçümsüyor. Emekli kitlesi uyuyan bir devdir. Ama 2012 yılı 19 Mayıs’ından beri tempolu ve kararlı bir şekilde yükselen, Gezi ruhuyla Taksim’de Haziran Halk hareketiyle doruğuna çıkarak iktidarı sallayan ve Tayyip Erdoğan’ların yüreğine korku salan, 29 Ekim’de meydanları yeniden dolduran ve 10 Kasım’da Aslanlı Yol’da 1 milyonu aşan bir halk seli haline gelen kitle hareketinin içinde emekliler de vardır. Biz Emekli Sen olarak ilimizdeki tüm kitle hareketlerine vargücümüzle katıldık. Son bir yılda gittikçe yükselerek coşkun akan bir sel haline gelen halkın mücadelesi, kamuoyunda “Bölünme Anayasası” diye anılan –Başbakan’ı sultan yapma amacı taşıyan yeni anayasa girişimini bile 25 ayda çöpe attı. Kamuoyunda ihanet süreci diye adlandırılan ve son Diyarbakır rezaletiyle doruğuna çıkan sözde “Barış Süreci”ni de aynı akıbete uğratacağına hiç kimsenin şüphesi olmasın. Çılgın Türkler bir kere tarihte ayağa kalkmayagörsün; “ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım” demeyegörsün; kendisine zincir vurmaya heveslenen çılgınlara da kendisi şaşmayagörsün; ne olacağını dünya âlem bilir aslında, Milli marşımızda dendiği gibi: “Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner, aşarım/ Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım.” Bunu bilmeyen ve görmeyen şaşkınlar, tarih bilincinden yoksun olan gafiller asla başlangıçta olgularda derinlerde cereyan eden gelişmeleri göremezler. AKP Hükümeti’nin uzatmaları oynadığını, son 13-14 aydır “kükremiş sel gibi”, “bendini çiğneyip aşan”, “dağları yırtan ve enginlere sığmayıp taşan” Türk milletini anlamayan ve kavramayanlar süpürülüp tarihin çöp tenekesine atılmaktan kurtulamayacaklardır.
Emekliler dert yükü! Emeklinin derdi büyük ve çok, ancak bakan da yok, çözen de yok! Hükümet emekliye şaşı bakmayı sürdürüyor.
Bugün Cumhuriyeti yıkılan, vatanı ve milleti fiilen bölünen Türkiye’de yoksulluk sınırı almış başını gidiyor; 3 bin 400 sınırına dayanmış. Açlık sınırıysa bin 100 liraya fırlamış. Bir başka deyişle bu rakamları emekliye göre değerlendirirsek, yoksulluk sınırı ortalama emekli maaşının 3 katı, açlık sınırıysa ortalama emekli aylığına denk duruma gelmiş. Gerçek bu olduğu halde emeklinin durumu Hükümetin her önüne geldiğinde kaynak yok gerekçesine sığınıyor, emeklileri her seferinde sefilleri oynamaya sürüklüyor, ancak açtığı teşvik paketleriyle sermayeye kaynak aktarmaya devam ediyor; özel emeklilik şirketlerine teşvik paketleri açıyor.
AKP Hükümeti, 4+4+4 sistemi ve birçok değişiklikle eğitim-öğretim sistemini altüst etti; tam bir kaosa soktu. 11 yıllık AKP Hükümetleri döneminin ürünü olan yeni sistemde sadece müfredat değişmekle kalmadı, aynı zamanda temel ilkelerde değişiklikler gerçekleştirildi. “Atatürk ilke ve devrimlerini, Türk devriminin hedeflerini geliştirecek kuşaklar yetiştirme” ilkesi de silindi, Andımız yasaklandı ve yaklaşık 5 bin ilköğretim okulu Haçlı gericiliğin dindar-kindar koruyucu nesillerini yetiştirecek arka bahçe olan imam hatip ortaokuluna dönüştürüldü. Halkımızı, Milli Mücadele ve Cumhuriyet Devrimi’nin kan ve ateşi içinde şekillenmiş olan ve özü bağımsızlıkçı, halkçı ve aydınlanmacı olan demokratik, laik, bilimsel, halkçı ve milli eğitim için vargücümüzle mücadeleye çağırıyoruz.
Siyasal iktidarı uyarıyoruz.
Gerçek bir intibak yasası çıkarılarak asgari geçim endeksine eşdeğer ücret ve maaş artışı sağlanmalı, en düşün emekli maaşı 2 bin lira olmalıdır.