DİDEM ÜRER: Ahmet Hakan’da aynı şekilde İran’la Türkiye’yi kıyaslayarak, “eskiden Türkiye’nin bölgenin parlayan yıldızı olduğunu, şu an da ise İran’ın tam tersi Amerika ile yakın ilişkiler içinde olduğunu ve Türkiye’nin bölgede ve dünyada yalnızlaştığını” iddia etmiş.
ADNAN OKTAR: O doğru tamam da, ne yapabilir Tayyip Hocam, işte ortalı siyaset yapması lazım. Onu söyledim defalarca söyledim. Herkesi kucaklayan bir siyaset yapması lazım. Fakat etrafındaki kişilerde öyle istemiyorlar. Mesela gitse Filistin’e, onlar tarafgir olmasını istiyorlar, Müslüman kardeşlere gitse. “Sen ya bizi tutarsın, herkesi tutuyorsan, sen dava adamı değilsin” diyorlar. Mesela bir başka yere gidiyor “ya bizi desteklersin ya bizi desteklemezsin” diyorlar. Türkiye’de ki bağnazlarında kafası o yönde olduğu için. Ak Parti’ye de bunların bir desteği oluyor. Tayyip Hocam da onları pek karşısına almak istemiyor olabilir. O zaman bela iyice genişlemiş olacak. Komünistlerle ayrı başı dertte, bilmem kiminle ayrı başı dertte. Denge siyaseti kolay değil. Ama yapabilir bence, makul. Mesela İsrail’e şefkatli bir üslup kullanabilir. Musevilere karşı şefkatli, sevecen bir üslup kullanabilir. Yani “ben bu işte şuna şuna karşıyım ama esasında sizi çok seviyorum” mesajı verebilir. “Çok şefkatliyim size karşı” diyebilir. Mısır’da da mesela, “Tamam ben İhvan’ın demokratik yanlarını savunuyorum ama geri kalan yüzde 50’yi de kardeşim olarak bağrıma basıyorum, onları da çok seviyorum” diyebilir. Yani belki o heyecanla diyememiş olabilir. Böyle bir şey gelişebileceğini düşünmeyebilir. O olayların kendinden böyle gelişeceğini düşünmemiş olabilir. Yani İhvan’ın Mısır’a böyle hakim olacağını, Filistin’in bölgede hakim olacağını, Fas, Tunus, Cezayir’de İslam’ın böyle genişleyeceğini. Ama kendinden İslam’ın genişleyeceğini zannediyor. Hocamın hatası, orada. Halbuki bir eğitim siyaseti olmadıktan sonra, din kendi kendine gelişmez. Yani bir bitki bile sularsan, güneşe koyarsan gelişiyor. Türkiye’de sadece Darwinizm, materyalizm eğitimi var. Din eğitimi var ama önce Allah yok diyor devletin kitapları, din yok diyor, Darwinist, materyalist düşüncenin doğru olduğunu söylüyor, Darwinizmi sayfalarca açıklıyor, arkasından “Bir de Peygamber var, din var” diyor. Şimdi bunu dediğinde adamın kafası allak bullak olur. O zaman ortada kalmış oluyor adam. O zaman din olmaz. Bunun ortadan kalkması lazım. Bunu da yapamıyor Tayyip Hocam. Anayasa, kanunlar buna müsaade etmiyor. O zaman bu bizlere kalıyor. Cemaatlerin birçoğu yok olmuş vaziyette. Yani işin doğrusu bizden başka böyle atak ve canlı, Kuran-i- İslam-i tebliğ faaliyeti yapan alenen, pek bir grup göremiyorum, yani fark edemiyor olabilirim belki, internette, Facebook’ta bakıyorum göremiyorum. Ama inşaAllah vardır ama akılcı faaliyet yapan. Millete küfür eden, hakaret eden, onu ona düşüren insanları tekelleştiren. “Ya bizdensin ya bizden değilsin” demeyen. Çünkü var ama ne diyor “ya bizdensin, ya bizden değilsin” bizden değilsen bittin. “Adam da değilsin” diyor bizden değilsen. “Ama bizdensen, kurtardın” diyor. Böyle bir kafa yok bende. Ben bütün dünyayı seviyorum, bütün insanları seviyorum. Dinsize de şefkat duyuyorum, dindara da şefkat duyuyorum, hepsinin kurtulmasını istiyorum. O yüzden ben akılcı buluyorum benim çalışmalarımı, faaliyetlerimi akılcı buluyorum.
Tayyip Hocam’ın bu kadar etrafı ablukadayken, bu kadar abluka güçlüyken, o kadar rahat hareket etmesi, yeni bir strateji oluşturması biraz zor görünüyor tabii. Ama yapabilirler yavaş yavaş, alıştırarak, zemin geliştirerek, yoklayarak yapabilir. Tepkileri kontrol ederek yapabilir. O doğrudan, Anadolu halkının samimi ruhuna güvensin. İsrail’e karşı tavrını değiştirsin bence, Musevilere karşı. “Ben sizi seviyorum, şefkatliyim, koruma ruhundayım, Türkiye size dosttur. Ama içimizde ukde kaldı bu Marmara olayından dolayı, bunun küskünlüğünü yaşıyoruz tabii millet olarak” diyebilir. “Ama temelde dostuz, temelde sizleri seviyorum” diyebilir. Mesela ne bilim Filistin’i ziyarete gidecek. İsrail’e git önce küçük çocukları bağrına bas yarım saat falan kal oradan git Filistin’ Gazze’ye git oradan. Hepsini kucakla de ki “ ben hepinizi seviyorum” de. O zaman çok şahane olur. Ama “sadece Gazze’ye gideceğim” dersen, o zaman bir acayip bir şey olur. Yani insan ayırımı gibi olur. Yani diğerleri o zaman gönül koyar, rencide olurlar. Yani ben Tayyip Hocam’ın eli rahatlayınca, daha olumlu çizgiye geleceğini zannediyorum. Fakat İran’ı oturup örnek göstermeleri ayıp oluyor. Yani komünist bir ülkeyi, baskının, dehşetin çok şiddetli yaşandığı, derin devletin dehşet saçtığı. Pastran hakimiyeti olan. Beşlilerin hakimiyeti olan. Deri
