Surprise Me!

Ülkelerle sevecen ve uzlaşıcı bir politikayla bağlantı kurmak gerekir.

2013-12-05 45 Dailymotion

ADNAN OKTAR: Tabii ülkelerle sevecen, uzlaşıcı bir politikayla bağlantı kurmak lazım. Mesela Suriye’yi ikna etmek mümkündü bence. En başından. Buraya geliyordu ya o. Otur buraya dersin. İslam alemi çok eziliyor. Çok ızdırap çekiyor. “Boş yere acı çekiyorsun. Suriye bizim eski bir toprağımız. Sizler bizim canımızsınız. Beraberiz. Kaldıralım sınırları. Güzel bir örnek meydana getirelim. Çok demokratik, sanat, bilime önem veren, hoş bir yapı meydana getirelim” denmesi gerekiyordu. Uzun süre seyredildi Suriye. Ateş bir anda etrafı sarmaya başladığında müdahale edildi ama artık ev yanarken adam kurtarmak ayrıdır, ev dururken adam kurtarmak ayrıdır. Hadi diyelim oldu bitti, şu anda da mümkün yine mümkün. En şiddetli kavgada bile arayı bulmak mümkündür. Ya bir dakika dersin iki tarafa da gelin buraya oturun, yatıştırıp asgari müşterekle ittifak ederek kavga sonlandırılabilir. Karmaşa sonlandırılabilir. İsrail’le ilişkilerde de öyle, çünkü dinsiz bir İsrail’dense dindar bir İsrail bizim için güzel. Ne güzel dört bin yıldan beri Allah’a, Peygamberlerine sadıklar. Yani bu eleştirilecek bir şey değil, güzel bir şey. Tevrat’a sadıklar, Tevrat kaybolacaktı, onların sayesinde duruyor, vesile oluyorlar. Dolayısıyla onlara da mesela asgari müşterekle ittifakla bağlantı kurmak, sevecen bir yaklaşım, buralar eskiden bizim topraklarımızdı sizler buraya geldiniz iftihar ediyoruz. Burada çok güzel yaşayın, daha da geniş alanda yaşayın. Kaldıralım şu sınırları. Hz. Süleyman (a.s)’ın mescidini biz üstleniyoruz yeniden inşa etmeyi, birçok ülkede buna katkıda bulunur. Muazzam bir mescit yapalım, sınırları da kaldıralım. Filistin’de devlet olsun. Bunlar mazlum insanlar, tertemiz, buranın eski halkı. Müslüman muttaki insanlar. Birde aynı ırktanlar zaten. Hepsi İbrani, köken olarak İbrani’ler. Biri İsmail’in evlatları Hz. İsmail’in, biri Hz. İsrail’in evlatları. Beraber mutlu yaşayalım denebilir. Yatıştırıcı konuşmayla, ikna ile çok kolay meseleler halledilebilir. Bağnazlar var, kemik kafalı bağnazlar var. Bunlar azgınlar hakikaten, halkı tahrik edebiliyorlar ama lider kadro her zaman güçlüdür. Liderler bir şeye karar verdi mi, bağnazların tısı çıkmaz, yapacak güçleri kalmaz. Bağnazlara tepeden bir güç, yukarıdan bir güç olumlu etki yapar. O yüzden meselelerde açmaz kilitlenme diye bir şey olmaz. Sadece başarılı, becerikli bir politika izlenmemiştir, olay oradan kaynaklanıyordur. Çünkü bütün güç Allah’ın. Barış sağlanmayacak bir şey değil, dostluk sağlanmayacak bir şey değil. Ama son derece iyi niyetli olmak lazım, çıkar peşinde olmamak lazım. Bir de diyorlar ki; “dış politikada milli çıkarlarımız doğrultusunda dostluk bağlamlarımızı güçlendirmek istiyoruz. Kardeşim çıkar devreye girdi mi savaş başlar. Ne çıkarı yani? Nitekim de savaşların nedeni o. Çıkar yok, Allah rızası için. Allah’ın rahmeti, rızası, cenneti için, sevgiyle, şefkatle, fedakarlıkla, egoistlikten uzak olarak. Açık açık söylenmiş oluyor orada; “çıkar için yaklaşıyorum” diyor. O zaman adamda seninle çıkarı için mücadele eder o zaman. İki tarafın çıkar hırsı varsa mutlaka kavga çıkar. Yani adam en fazla çıkar elde etmek isteyecektir. Sende en fazla çıkar elde etmek isteyeceksin. Böyle bir şey nasıl uzlaşma olsun? En yüksek iki çıkar birlikte geçinemez. Bir çıkar diğer çıkarı yutar. O zaman kavga başlar. Mehdiyet işte çıkarsız olduğu için, samimi olduğu için, sevgiyle her şeyi halledebiliyor. Mehdiyet’te mal dağıtma var. Bunda çıkar var mı? Mal dağıtıyorsun. Adalet var, sevecenlik var, sevgi var. Allah rızası için seviyorsun, her şey Allah rızası için olduğu için, Mehdiyet başarılı oluyor.