Surprise Me!

Kore Savaşından Bir Başka Ayla Hikayesi Çıktı

2017-11-25 3 Dailymotion

Kore Savaşında çöpten yemek topladığını görünce yanına alıp ismini de Savaş koyan Kore Gazisi Nurettin Ebil (91), “Savaş’ın bende özlemi çok fazla. Savaş ağladığı zaman bende ağlıyordum. O derece birbirimize bağlıydık. Şimdi karşıma çıksa, bu kapıdan içeri girse düşüp bayılırım” dedi.

1953 yılında Kore Savaşında görev yapan Astsubay Nurettin Ebil, savaşta ailesini kaybetmiş ve çöpten yemek toplayan bir erkek çocuğu buldu. Çocuğu, Türk askerlerinin bulunduğu birliğe götürüp karnını doyuran ve üstüne birlikte bulunan en küçük kıyafeti diktiren Ebil, savaşta oldukları için küçük çocuğa Savaş ismini verdi. Zaman içinde birlikteki askerlerden Türkçe öğrenen Savaş, Ebil’e tercümanlık yaptı. Astsubay Ebil, ailesi aklına geldiği zaman ağlayan Savaş ile ağladı, ona babalık yaptı. Nurettin Ebil’in Kore Savaşındaki görevi 1953 yılında sona erdi. Savaş’ı da Türkiye’ye getirmek için uğraştı ancak yetkililerden izin alamadı. Türkiye’ye dönen Nurettin Ebil, Savaş ile 6 ay boyunca mektuplaştı. Savaş mektubunda ‘Beni buradan ne zaman alacaksın?’ diye sorsa da Ebil’in elinden bir şey gelmedi. Bir süre sonra Savaş ile irtibatını kaybeden Ebil, Güney Kore’nin daveti üzerine 2007 yılında Kore’ye gitti. Cebine Savaş’ın fotoğrafını ve mektuplarını da koyan Ebil, Büyükelçiliğin verdiği yemekte Savaş’ı bulmak için yetkililerden yardım istedi ancak bulamadı.

1927 doğumlu olan Nurettin Ebil, 1953 yılında Kore Savaşında yaşadıklarını ise şöyle anlattı:

“Sanat Enstitüsünden mezun olduktan sonra askeriyeye gittim ve okulu bitirdikten sonra üst çavuş olarak çıktım. 1952 yılında Kore’ye tayinim çıktı. 1953 yılının Haziran ayında İzmir’den vapura bindik ve bir ay süren yolculuktan sonra Kore’nin Busan limanına indik. Daha sonra trene bindik ve Kumkale Cephesine intikal ettik. Orada mühimmat deposunu teslim aldım. Mühimmatlar, patlamaması için kum torbalarının içine konmuştu. Bizim bağlı bulunduğumuz cephanelik Amerikalılara ait 63 numaralı cephanelikti. İkmali ben oradan sağlıyor, birliklerin ihtiyacına göre mühimmat dağıtıyordum. Mühimmatı alacağımız yerde muazzam ateş oluyordu. Kumkale Cephesi, düşmanla bizim aramızda 12 metre mesafenin olduğu bir cephe. Bu 12 metre mesafenin ortası çukur. Hiç kimse taarruz edemiyor. O cephe düşman içinde bizim içinde iyiydi. Çünkü taarruz edilmiyor.”

“Savaşta olduğumuz için ismini Savaş koydum”

Cephaneliğin orada çöplerin bulunduğu yerden yiyecek toplayan bir çocuğu görmesi üzerine yanına gittiğini ifade eden Ebil, “Burada ne arıyorsun diye sordum. Annesi ve babasının öldüğünü, karnının aç olduğunu ve yemek aradığını söyledi. Çocuğu yanıma aldım, yemek verdim, karnını doyurdum. ‘Benim yanımda kalır mısın?’ diye sordum. ‘Kalırım’ dedi. Çocuğu yanıma aldım ve savaşta olduğumuz için çocuğun ismini Savaş koydum. Üstü başı berbat halde olduğu için en küçük elbiseyi üstüne göre diktirip, giydirdik. Yara almıştı, omzunun içinde parça vardı. Zamanla Savaş askerlerden Türkçeyi öğrendi. Daha sonra da bana tercümanlık yaptı. Yanımda 6 ay durdu. Annesi, babası aklına geldiği zaman ağlardı. Bende onunla birlikte oturup ağlardım. Haline çok üzüldüm. Görevim bittiği zaman Savaş, ‘beni de götür, burada durmayım’ dedi. Götürmem yasak olduğu için ‘Sen burada dur mektuplaşalım’ dedim. O ağladı, ben ağladım. O derece birbirimize bağımlı kaldık. Ayrılmak çok zor olduğu gibi birbirimize mektup yazıyorduk. 6 ay boyunca mektuplaştık. Savaş mektubunun birinde, ‘Beni buradan ne zaman alacaksın, niye beni götürmedin, sen benim babam yerinde birisin’ diyordu. Türkiye’ye döndükten sonra Savaş’ın tugayda tercümanlık yaptığını öğrendim” ifadelerini kullandı.

“Kore’ye gidip aradım ama bulamadım”
2007 yılında Güney Kore’den gelen davet üzerine cebine Savaş’ın fotoğraflarını ve mektuplarını da koyarak Kore’ye giden Nurettin Ebil, “Kore’ye gittiğim zaman elçilik bize yemek verdi. Orada bir görevli vardı. Savaş’ı anlattım, fotoğraflarını gösterdim, durumunu sordum. Ancak bulamadım. Savaş’ın bende özlemi çok fazla. Çünkü Savaş ağladığı zaman bende ağlıyordum. O derece birbirimize bağlıydık. Savaş şimdi karşıma çıksa, bu kapıdan içeri girse ben bayılırım. Hükümetimiz Savaş’ı bulursa çok memnun olurum. Savaş bana mektup yazsın bende ona mektup yazarım” dedi.
oynardık evin içinde. En çok ben yeniyordum” diye konuştu.

=========================================

İhlas Haber Ajansı YouTube Kanalına Abone Olmak İçin:


İhlas Haber Ajansı Resmi Web Sitesi


İhlas Haber Ajansı Sosyal Medya Adresleri





İhlas Haber Ajansı hakkında


İhlas Haber Ajansı’na ulaşmak için