Bir şiirinde "Ne kadınlar sevdim, zaten yoktular" diyen şairin, bir başka şiirinde "Kimi sevsem sensin" diyerek gönlündeki kalabalığı bir kişiye adamasını, kimileri yapmacık kimileri de "Sosyalist davaya aykırı şiirler yazıyorsun" diyerek kınamışlardır. Oysa görmediği, duymadığı, yahut hissetmediği bir şeyi yazmayan, yani hayalden kaçınan şair, bu şiirinde de Fransa serüvenini hayallerle ve canlandırmalarla zenginleştirmiştir. Şiir o günlerin bir nevi filmini yansıtır. Şairin çırpınışları, acıları ve sitemleri şiirde avuçlarımıza kadar gelmekte değil midir?